Tiyatro, dans, müzik, spor, hatta şirketlerin insan kaynakları departmanlarının raporları. Performans denince akla ilk gelenler; ancak güncel sanattan bahsetiğimizde performansın sadece eyleme ve eyleme geçirme anlamı bize yetmiyor. Judith Buttler’ın dil biliminden aldığı edimsellik (performativity) kavramı güncel sanat performanslarını ve ötesinde güncel sanatın yapısını anlamak için daha uygun bir zemin sunuyor. Buttler’ın da referans aldığı … Okumaya devam et
Tuzdan Hayaller
Sıkışıp kaldık. Gittikçe hızlanan sanal bir makinenin dişlileri arasında eziliyoruz. Bugünün ötesine geçtik gelecekte yaşıyoruz. Bilim kurgu filmleri bile geçmişimizin zayıf analojileri olmaktan öteye geçemiyor. Dünya hızla rakkamlara dönüşürken madde, gözünü ışık hızına dikmiş devinime direnmeye çalışıyor. Durduğumuz yerde, küçücük odamızda sürekli hareket halindeyiz. Kıpırdamadan dünyanın dört bir yanını ışık hızında tavaf ediyor ayağımızı yere … Okumaya devam et
bilge alan
2005 Turner Ödül töreni. Ödüle layık görülen Grayson Perry, seramik vazolar üzerine çzimler yapan bir (erkek) sanatçı. Ödülü almak için sahneye bir (kadın) çıkıyor. Tahminlerin aksine bu (kadın) ödülü Perry’nin yerine alan menajeri, karısı ya da yakın bir arkadaşı değil. Bu (kadın) Perry ile aynı bedeni paylaşan Claire. Nedense bu sahne Romantizim’den beri sanatçıların sıradışı … Okumaya devam et
bir öteki hikayesi
“Öteki” sosyal bilimlerin en çok dolaşımda olan kavramlarından biri, sosyal bilimlerle sıkı fıkı olan sanat da bu kavramı epey seviyor. Ipke Duben’in SALT Galata’daki, video portrelerden oluşan yerleştirmesi de modern toplumun ötekileştirip kenara ittiği değişik kimliklerdeki insanların hikayeleriden oluşuyor. Bir sözlü tarih çalışması da olarak okunabilecek işte “öteki”lerin hikayeleri bir ağ gibi kurgulanıp hakim ideolojilerin … Okumaya devam et
kesintiye uğramış yaşam
Çocukluğumun en travmatik anlarını yaşatan kitap, Anne Frank’ın Hatıra Defteri’nden parça parça sahneler kaldı hafızamda, ancak hepsi çok sarsıcı olan bu sahnelerin yanı sıra bir duygulanım, bir ruh hali benimle beraber büyüdü. 13-14 yaşlarında bir Yahudi kızın ve ailesinin Nazilerden saklanacak bir yer aramaları, yaşayabilmek için şehirde bulabildikleri küçücük gizli odalara, mahzenlere, aralıklara sığınmaları; şehrin … Okumaya devam et
sınırın belleği
Ölmeyip sağ kalırsak ve günün birinde geriye dönüp şu yaşadığımız zamanlara bakma şansımız olursa tüm bunlara sebep olanın savaşlar veya teknolojik gelişmelerdense insanın bendini çiğnemiş kibiri olduğunu görebiliriz belki. Tanrının ölümünün ilanı ve seküler bir dünya tahayyülü bir zamanlar özgür bir yaşamın nüvesini barındırmış olsa bile ölen tanrının yerinin (salt) akıl ve sermayeyle doldurulması geriye … Okumaya devam et
sıkıntının eşiğinde
“Her şey ölçülmüş, büyük bir özenle yakalanmış. Yapıtlarında bir saatin keskin hassasiyeti hissediliyor” “Bize gösterdiği görüntülerin boşluklarını hayaletler dolduruyor ve bunu yaparken de “boşluk” kavramının kendisini ortadan kaldırıyorlar. Burada boşluk yoktur. Doluluğun tekrar vuku bulucağına dair bir vaat ve doluluğun vuku bulduğunu gösteren işaret vardır” Paul Ardenne Çoğu güncel sanat işine bakılıp “bu da mı … Okumaya devam et
rastlantı ve zorunluluk
Sulu boya, suyun bıraktığı izdir. Diğer boyalardan farklıdır. İzini kağıdın yüzeyini yalayarak usul usul bırakır. Yumuşak başlı olduğu halde kontrol etmesi zordur. Kağıtla hemhal olur, sınır bilmez yayılır. Üzeri kapatılamaz, her kat bir öncekiyle karışır. Kara kalem ise serttir, yargısı kesindir, acımasızdır. Hem kendini tüketir hem kağıdı kazır. Bıraktığı iz muharabeden sonra savaş alanında kalanlardır. … Okumaya devam et
suyun hayaleti
Bir avuç toprak, Biraz da suyum ben… Neyimle övüneyim, İşte buyum ben… Yunus Emre Su, tüm çoşkusuyla durmadan akan bir nehir, dalgalanan bir okyanus, çağlayan bir şelale, durmak bilmeyen hareket ve değişim. Thales her şeyin kaynağı sudur der, Herakleitos ise hareketi ve varoluşu anlatmak için akan bir nehir imgesini kullanır. İnsanoğlu dünyaya sudan çıkıp gelmiştir. … Okumaya devam et
gerçeklik başka yerde
Halil Altındere’nin “Gerçeklik Başka Yerde” sergisi ismiyle müsemma. Halil bir gerçeklik sorgulamasına girişiyor sergisinde. Bunu da kavramsal bir düzeyde yapmaktansa Türkiye’deki değişik alanlardan farklı örneklerle yapıyor. Böylece sergi Türkiye’nin içinde bulunduğu durumun başka, başka açılardan sorgulamasına dönüşüyor. Sergideki değişik konularda, çeşitli malzeme ve yöntemlerle üretilmiş işlerin herbiri birbiriyle ilişkilenerek gerçekliğe farklı perspektiflerden yaklaşıyorlar. İşlerin ortak … Okumaya devam et