I. Hayat hakkında genel geçer olduğunu sandığımız kanaatlerimiz; nesnelerin, birer özne olduğu söylenen biz insanlara tabi olduğunu varsayar. Organik veya inorganik, tüm evren öznenin bekası için vardır. Bu tahayyüldeki tek soru hangi öznenin baki kalacağıdır. Savaşlar da genellikle bu sebeple çıkar, yoksa arada kullanılan araçların, yani nesnelerin varlığa dair bir hakları yoktur. Hakikat barındırmazlar. Zamanın … Okumaya devam et
Kategori arşivi: Deneme
Kutsal Şiddet
İster sanat eseri olsun, ister ev, piyasadaki her şey kendini yaratan yıkıcı süreçleri gizlemekle mükelleftir. Halbuki şeylerin ortaya çıkışı bir şiddet sonucunda olur. Hücrenin zarını yırtarak bölünmesi ya da bir bitkinin tohumunu çatlatarak serpilmesi, çapları küçük etkileri büyük, şiddet olaylarıdır. Varoluşun kaynağı olan enerji, önündeki tüm engelleri yıkıp her yöne doğru yayılma arzusundadır. İnsanlar ise … Okumaya devam et
Araf
Kaç gündür bu odada olduğumu bilmiyorum. Evren, tahmin edemeyeceğim bir süre önce dönmeyi bıraktı ve zaman akmıyor. Gökyüzünde her şeyi gerçek dışı kılan bir kış güneşi mıhlanmış duruyor. Bu ışıktan saklanacak bir yer yok. İçim dışım, aklımın kıvrımları duygularımın kuytuları her şey apaçık ortada. Dinlenecek bir aralık bulamıyorum. Ölüm de buraları terk etmiş gibi. Gizem … Okumaya devam et
Gelecek Yok
Ne kadar para çok paradır? Ne kadarı yeter; daha da önemlisi ne kadarı artar? Karun kadar zengin bir patronum vardı, parasını har vurup harman savursa bile ömrü servetini tüketmeye yetmezdi ama onunla her karşılaştığımda hissediyordum ki satın alamayacağı tek şey zamandı bu yüzden her şeyi hızlı hızlı yapardı. Eminim ki parası o öldükten sonra da … Okumaya devam et
Ölümün İmgesi
Bir elimde nüfus kağıdım, diğerinde Nevhiz’den bir desen var. Nüfus kağıdımın üzerindeki resmin beni tasvir ettiği belgelenmiş, resim devlet kayıtlarına girilmiş de bu gerçekten ben miyim? İnsanların görüp sevdiği, bir o kadar da nefret ettiği insan bu mu? Kendimi çoğu zaman fotoğraflarımda bulamam. Bu hissi pek çok insanla paylaştığımdan da eminim. Fotoğraflar, hele de şu … Okumaya devam et
Ofsayt
“Olağan şeyin nerede olduğunu anneye, benzediği şeyi babaya ve ikisinin karışımını da çocuğa benzetebiliriz” Platon, Timaos Çok çok uzun zamandır geceleri rüyalarımda liseme geri döndüğümü görüyorum. Binanın koridorlarında dolaşıp arkadaşlarımı arıyorum. Bu yüzden yazmaya giriştiğim bu yazıya Galatasaray Lisesi’nin hayaleti musallat olmuş durumda bunu inkar edemem; mezuniyetimin ardından geçen yıllar da hayalle gerçeği ayırt etmemi … Okumaya devam et
Eşref-i Mahlukat
Hem Göklerde ne var Yerde ne varsa hepsini kendinden olarak sizin için musahhar kıldı, şübhesiz ki bunda düşünecek bir kavm için âyetler var (45/CÂSİYE-13; Elmalılı Hamdi Yazır) Rahmetime erişmek istiyorsanız, yarattıklarıma şefkatli ve merhametli davranınız (İlâhî Hadisler,sf:32) İnsanın yaratılmış olanlar içinde en kudretlisi, aynı zamanda da en zalimi olduğunu söylemek için etrafımıza şöyle bir bakmak … Okumaya devam et
Yoldaşımsın Öyleyse Varım
başını omzuma yasla göğsümde taşıyayım seni gövdem gövdene can olsun* I Çocukluğumun bir kısmının geçtiği Yeni Sölöz Köy’ü, Çeşme Sokak’taki kerpiç evimizin girişinde kimbilir nereden gelmiş mermerden bir sütun ayağı dururdu. Babaanem havalar ısındı mı gününü bu taşa oturup yoldan gelen geçeni izleyerek geçirir, kimiyle laflar kiminin sepetindekilerden göz payını alırdı. Sadece babaanem değil az … Okumaya devam et
Baksı
Zamanı bir kere saatlerin ve dolayısıyla sayıların tiranlığından kurtardığınızda elinizde çok müphem bir deneyim kalır. Ele avuca sığmayan, insandan insana farklı yaşantılanan bunun da ötesinde mekana homojen olarak dağılmayan bir şeydir bu. Fark edersiniz ki kimi yerde yoğunlaşıp hızlanır kimi yerde seyrelip hantallaşır. Metropoller genelde zamanın son derece yoğunlaşıp hızlandığı hatta bugünü aşıp geleceği yakaladığı … Okumaya devam et
Doku
“Ellerimde bazı insanlara dokunmaktan artakalan izler var… Bazı başlar, bazı renk ve dokudaki insan saçları kalıcı izler brakıyorlar bende” JD Sallinger Elimi lisemin plasitk boyayla maviye boyanmış duvarlarına sürüyerek yürüyorum. Boyanın gizlemeye yetmediği sıva izleri, deniz kumu ve çakıllardan artakalan izler elime sürtünüyor canım acıyor. Normalde acı diyebilmek için çok hafif bir his ve işin … Okumaya devam et