beni görmeliydin yumrukların arasından bir yürüyüşüm var o gün
uzun ıslak çarşaflardan kurtuluşum kabuslardan uyanarak
Semada savaş uçakları gürülderken, tanklar binaları döver, otomatik tüfekler dünyanın üzerine yalım kusarken; tam orada, demirlerin, kaldırım taşlarının, ters dönmüş otomobillerin arkasında bir kıpırtı, bir kalp atışı. Hayır, hayır bir değil iki tane. Birbirine sarılmış, biribiriyle eş, biribinden ayırt etmesi imkansız iki kalbin çırpınışı. Medeniyet hayata savaş açmış, tinin hareketi kendi özünü gözüne kestirmişken nefes almaya devam eden, birbirine yapışmış iki beden. Her şeye rağmen aşk. Her şeye rağmen aşk ve aşkın cisim bulmuş hali sanat. Ah herşey akıp gider bir katı hüzün kalır.
Aşkla hüznü ayırmak namümkün. Çekleri imzalanırken devlet katlarında faşizimin; sanat hüznün evi, tüm kayıplarımızdan arda kalanların sığındığı iki nota arasındaki boşluk, bir imgenin bodrum katı, bir kucak. Kaç mevziyi terk ettik, kaç aşkı geride bıraktık ki cenazeleri hala omuzlarımızda. Zulmün topraklarında kaç sanat eseri var batınımızdan çıkmış? Kimi esir düşmüş kimi ajanımız, hepsi vuslatı beklemekte. Ama şimdi zalimlerden korunmuş bir parça toprakta, iki kadeh dandik şarabın sarhoşluğuyla, sırtımızı ıslak toprağa vermişken sevişmek gerek. Terimiz, kanımız, dölümüz kasıklarımızdan süzülüp toprağa karışmalı elimizden kayıp gidenler yeniden doğmalı.
aşkla diyorum aşkla
aşkla benim yürüyüşüm
o benim millletimin
amin.
Ahmet Öğüt’ün ALT’ta 13 Temmuz – 9 Ekim 2016 tarihleri arasında açık kalacak sergisinde mekanize tugaylara, aç gözlü kapitalizme ve kendi çocuklarını yiyen Kronos’a direnen sanata şahit olabilirsiniz. Barikatların ardında buluşmak üzere.
(italik yazılmış şiirler sırasıyla,Barış Özgür – Aşk Yoksa, Turgut Uyar – Malatyalı Abdo İçin Bir Konuşma; İsmet Özel – Sevgilim Hayat; Barış Özgür – Aşk Yoksa)