Karşımda duran şeyin, gözümün berrak bir şekilde gördüğünün mermer bir levha olduğuna yemin edebilirim. Evet, buna yemin edebilirim çünkü sadece gözüm değil; gözümün ayartmasıyla tüm duyu organlarım onun mermer bir levha olduğuna şahit. Daha parmaklarım üzerinde gezinmeden dokusunu hissedebiliyorum, hafif tuzlu tadını dilimi değdirmeden alabiliyorum. Ama bu gördüğüm, mermer ocaklarından binbir vahşilikle çıkarılmış, kabaca form … Okumaya devam et
Kategori arşivi: SAHA
dans et benimle
Çıt çıkmayan sergi salonunun beyaz duvarlarına siyah ile çizilmiş birbirine paralel, bir iki kulaç uzunluğunda beş düz çizgi. Sanki büyük ebatta bir nota kâğıdı. Notaların alışageldik ikametgâhında ise yarıya kadar duvara gömülmüş ağır bronz gülleler. Her bir gülle, bir toptan fırlamışçasına, kudretle ikame ediyor notaları. Yazıya dökülmüş olan bir fanfar; hani şu saraylarda, seremonilerde üflemeli … Okumaya devam et
zamanı yakala
Heyhat, elimizde zamanı doğru düzgün ölçebilecek bir alet yok. Saatler, takvimler sadece kendi ritimlerini saymaya yarıyor. Zamanın enginliğini kavramaya çalışsak sayılarımız yetmiyor; bir anını yakalayayım desek küçüklüğüyle elimizden sürekli kaçıyor. Zamana bir başlangıç, bir son biçmeye gayret ediyoruz; fakat zaman sonsuz da tüm bu gayretimiz kendi sonluluğumuzun yansıması mı? Zaman kıpırdamadan sonsuzluğa uzanmış bir şekilde … Okumaya devam et
nefes al, nefes ver…
Güzel bir manzara. Horniman Bahçeleri. Ağaçlar, çalılar, çiçekler, su, hava bir de toprağa dikilmiş, göğe uzanan, parlak yüzeyleri ve kusursuz geometrik formlarıyla manzaraya tezat, beş ince metal boru. Rüzgâr esiyor; ağaçların, çalıların, çiçeklerin arasında dolanıyor, suyu yalıyor ve tuhaf boruların içine giriyor. Çıkan bir uğultu ki insan sesini andırıyor. Birileri nefes alıyor, nefes veriyor… Bu … Okumaya devam et
hatırla, hatırla, suyu hatırla
Kurumuş, atıl bir sarnıç. Zaten barındırdığı suya muhtaç olan evler de uzun zamandır ihtiyaçlarını devletin sunduğu son derece karışık su şebekesinden karşılıyor. Bu yapı artık sadece bir tarihi eser, bir müze. İçine girenlere yarım yamalak başından geçenleri anlatıyor. Ama susuz bir sarnıç ne kadar kendini anlatabilir? Sarnıcın dehlizleri boyunca ahşap iskeleler üzerine insan boyunu aşan … Okumaya devam et